Biz hekimler hastalarımızda istenmeyen bir durum ortaya çıktığında genellikle bir komplikasyondan bahsederiz.
Dünya Tabipleri Birliği’ne (1992-Genel Kurulu) göre Malpraktis “hekimin tedavi sırasında standart uygulamayı yapmaması, beceri eksikliği veya hastaya tedavi vermemesi ile oluşan zarar” olarak tanımlanmıştır. Malpraktis olabilmesi için hekimin kusurlu bir hareketi, ihmali ve/veya özen eksikliği neticesinde hastanın zarar görmesi ve bu ikisi arasında nedensellik bağının varlığı gerekir.
Komplikasyon ve malpraktisin ayrıldığı temel nokta; yapılan müdahalenin hastada bir zarar oluşturup oluşturmayacağının öngörülebilir ve önlenebilir olması ile açıklanır. Öngörülemez ve önlenemez olduğunda ise bir komplikasyonun varlığından söz edilebilir. Ancak komplikasyon zamanında tespit edilemez ya da iyi yönetilemez ise kolaylıkla malpraktise dönüşebilir.
Vurgulamak istediğim diğer bir nokta da şöyle: Bir tıbbi müdahale öncesinde öngörülebilir bir komplikasyon olasılığında, bu durumun mutlaka hastanın bilgilendirilmesinde, aydınlatılmasında ve onamında belirtilmiş olması gereklidir. Dolayısı ile; aydınlatmanın düzgün yapıldığı, hekimin her türlü özen ve dikkatine karşın yine de hastada bir zararın ortaya çıktığı durumda bunun komplikasyon olarak kabulü mümkündür.
Örneğin damarsal yapılara yakın komşuluğu olan bir kitlenin eksizyonunda vasküler yaralanmaya sebep olunması, ortaya çıkan abondan kanama, kanama kontrolünde zorlanma ve buna bağlı komplikasyonların varlığı ve olasılığı; ameliyat öncesinde hasta ile tartışılmış ve onamı alınmış ise malpraktis söz konusu olmayacaktır.
Komplikasyon-Malpraktis ayrımına kim karar verecek? BİLİRKİŞİ. Malpraktis iddialarında görevli mahkemeler tarafından bilirkişilik raporu için Adli Tıp Kurumu, şahıs bilirkişileri ya da üniversitelerin ilgili branş hocalarından oluşan komisyon görevlendirilebilir. Bilirkişi tarafsız olmak zorundadır. Tıbbi görüş (tıbbi mütalaa) ise tarafların isteği üzerine hazırlanan uzman değerlendirmesi olup; davacı ve davalı taraflar için iddialarını ya da savunmalarını destekler niteliktedir.
Bilirkişi değerlendirmesi için hasta kayıtlarının önemini daha önce sizlerle paylaşmıştım. Bir kez daha tıbbi dokümantasyonun değerini vurgulayarak tüm hekimlere medikal malpraktisten uzak günler dilerim.
Dr. Serhan Çolakoğlu
Comments